28 Haziran 2012 Perşembe

Takasbank: Bucks-Rockets

Milwaukee Bucks: Samuel Dalembert, 2012 Draftı 14. Sıra
Houston Rockets: Shaun Livingston, Jon Brockman, Jon Leuer, 2012 Draftı 12. Sıra


Gün geçmiyor ki Houston Rockets draftta yukarı çıkmak için bir takas daha yapmasın.

Geçen sezondan beri, cap rahatlatmak için Dalembert’in gönderileceği sürekli konuşuluyordu, kısmet bu draftaymış. Aslında Dalembert’i verip draftta iki sıra yükselmek minimal bir başarı sayılabilir, fakat karşılığında aldıkları oyuncular bunu biraz dengeliyor. Normalde bu oyuncuların serbest bırakılması beklenebilir, ama Rockets muhtemelen Leuer ile Livingston’u tutacak. Leuer geçen sezon Scott Skiles tarafından dönem dönem ilk beşte kullanıldı ama düzenli katkı verecek bir yedeğe dönüşebilecek mi, asıl soru o. Başpehlivan Brockman ise hala kalıbının üstüne bir yetenek kırıntısı ekleyebilmiş değil. Sert bir oyuncu, ama bir basketbolcunun tek özelliğinin orta boy bir taş parçasıyla aynı olması onun için hoş değil. Livingston ise malum sakatlıktan sonra hala çekinerek oynuyor, iyi bir yedek PG olabilir, ama Houston’un Lowry’yi gönderip yerine ilk beş çıkacak bir PG alması lazım.

Milwaukee içinse bu takası beğenmedim dersem yalan olur. Bogut sakatlandıktan (ve daha sonra gittikten) beri beş numarada Gooden’ı oynatmaya çalışan ve hala çözemediğim bir biçimde Gooden’den çok ciddi katkı alan Milwaukee için Dalembert makul bir deneme olabilir. Neticede savunma konusunda vasatın üstü bir uzun, smaç da yapabiliyor. İlk beşte olmazsa yedeğe koyarsın, orada da sırıtmaz. Ha, kadroda tutmazlarsa da problem değil, 6 milyon küsürlük kontratının son senesinde ve sadece 1.5 milyon dolarlık kısmı garanti. Ayrıca, Dalembert’i alıp draftta da sadece iki sıra gerilediler. Seçmek istedikleri oyuncu havuzu içerisinde kalacaklardır.

BUCKS: 7/10
ROCKETS: 5/10 (Howard takası olursa 7-8’e ulaşma şansı var)

Takasbank: Rockets-Timberwolves

Houston Rockets: 2012 Draftı 18. Sıra
Minnesota Timberwolves: Chase Budinger, Lior Eliyahu’nun hakları.


Rockets’in bu takası (ve haliyle yukarıdaki takası) neden yapmak istediği aşikar. Gün içinde başka takaslar yaparak, draftta yukarı çıkmak ve Magic’i memnun edecek bir teklif ayarlayıp Dwight Howard’ı bir seneliğine de olsa kadrolarına katmak istiyorlar. Bunun için Chase Budinger’dan vazgeçtiler. Budinger bir ikinci tur seçimi olarak, ilk iki sene Rockets’a beklenenden fazla katkı verdi ama geçtiğimiz sezon seçilen başka bir ikinci tur seçimi Chandler Parsons’ın on yıllık topçu gibi oynaması yüzünden biraz geri planda kaldı. Yine de Budinger’ın ederinin karşılığını aldıklarını düşünüyorum.

Minnesota cephesi için durum biraz garip. Budinger gibi çoğu takımda ilk beş çıkabilecek, iyi bir tamamlayıcı parçayı normal bir bedel karşılığında aldılar. Garip olan ise Budinger’ın süre alabileceği SF ve SG pozisyonlarında takımın ağzına kadar genç oyuncuyla dolu olması. Michael Beasley, Derrick Williams, Wesley Johnson ve Martell Webster gibi oyuncuların üstüne bir de Budinger’ı getirdiler. Adelman’la beraber Budinger önemli katkılar verecek bir oyuncuya dönüşebilir, ama önce o şişkinliğin azaltılması lazım. Beasley ve Webster’ı uçurabilirlerse, Love ve Rubio’yla birlikte Budinger atletik bir şutör olarak önemli katkı verebilir. Eliyahu da bu saatten sonra gelir mi, pek ihtimal vermiyorum. Belki Avrupa’da yükünü aldıktan sonra bir Amerika havası alayım diyebilir.

TIMBERWOLVES: 6/10
ROCKETS: 5/10 (Yine Howard takası olursa 7-8'e gider)

Takasbank: Pistons-Bobcats

Detroit Pistons: Corey Maggette
Charlotte Bobcats: Ben Gordon, Pistons’tan birinci tur draft hakkı (2013’te ilk 14 korumalı, 2014’te ilk 8 korumalı, 2015’te 1 numara korumalı, 2016’da korumasız)


Çok afedersiniz, “osursa yaprak oynamaz” diye bir tabir vardır, Bobcats ve Pistons için bu kalıbı rahatlıkla kullanabilirim. Kabul, bu takasın da belli amaçları vardır mutlaka, ama iki takım için de olağanüstü sonuçlar doğurmayacağı açık.


Takasın karlı tarafı olarak burun farkıyla Bobcats’i gösterebilirim. Jordan sezon sonu Paul Silas’ı kovduktan sonra coachluğa Mike Dunlap’i getirdi. İlk izlenimlerim Dunlap’in, Silas gibi olanları izlemektense bir şeyleri değiştirmeye çalışacağı yönünde. Verdiği ilk röportajlardan birinde, Charlotte’un ciddi bir dış şut sorunu olduğundan bahsetti (sanki diğer sorunları yokmuş gibi) ve o açıklamanın üstüne Gordon takası geldi.

Gordon önemli bir şutör, Dunlap’in bahsettiği dış şut sorununda mutlaka yardımcı olacaktır ama haliyle Charlotte’u büyük başarılara taşımaz. Ben Charlotte’un sorununun Wizards’la aynı olduğunu düşünüyorum, genç oyuncu yetiştirmeye çalışırken yerlerinde saydıklarını unuttular, dolayısıyla o gençler de bir türlü gelişemedi. Bunun yerine, gençlerin etrafında vasat da olsa katkı verebilecek veteranlar toplamak yukarı doğru bir adım olur. Gordon bu adımın tamamı değil, ama bir parçası olabilir çünkü bu iş Diop’la filan olacak bir iş değil. Bu drafttan Robinson’u da alıp, Walker-Gordon-Henderson-Robinson-Biyombo gibi bir beşle yola çıkacabilirler, taraftara her halükarda büyük sabır lazım.


Pistons ise Billups-Iverson takasından beri hala belini doğrultamamasının diyetini ödüyor bir yerde. Dumars’ın büyük ümitlerle ama çok gereksiz şekilde uzun bir kontrat verdiği Ben Gordon’un kalan kontratını gönderebilmek için birinci tur draft hakkından vazgeçtiler. Bu uzun vadede korumasız hale gelen draft hakları sıkıntılı bir iş. Detroit’in 1997 senesinde Memphis’le yaptığı Otis Thorpe takası karşılığında aldığı birinci tur draft hakkı 2003 senesinde ikinci sıraya dönüşmüştü. Gerçi Milicic’i seçerek tarihin en büyük dingilliğine imza attılar, o ayrı. Yani, 2015 senesine kadar kendilerini toplayamazlarsa, Memphis’le aynı duruma düşmeleri muhtemel.

Gordon’un gidişi şişik olan 1-2 numara bölgesini biraz rahatlattı ama daha orada Stuckey’si var, Knight’ı var. Maggette de Prince’le aynı bölgeyi paylaştığı için muhtemelen ya sezon başı ya da takas süresinin dolmasından önce serbest bırakılır. Zaten onun kadroya katılmasının tek sebebi ücret düşürmek.

PISTONS: 3/10
BOBCATS: 4/10

Takasbank: Hornets-Wizards

New Orleans Hornets: Rashard Lewis, 2012 Draftı 46. sıra
Washington Wizards: Trevor Ariza, Emeka Okafor

Bir alttaki Hornets yazısında bu takasın Hornets için ne anlama geldiğinden bahsetmiştim. Burada tekrarlayayım, Hornets için tamamen finansal külfetten kurtulma amacıyla yapıldı bu takas. Ariza ve Okafor vasatın biraz üstü ama çok istikrarsız katkı veren iki oyuncu olarak toplam 21 milyonu hiç bir şekilde hak etmiyordu. Tabi bu 21 milyonu seneye de ödeyecek olmak vardı. Bunun yerine Hornets, tek bir sene 22 milyon kazanacak bir oyuncuyu ve son yılların en derin draftlarından biri olarak kabul edilen bu draftta bir ikinci tur hakkını kazandı. Zaten Lewis’in kontratının tamamı garanti olmadığı için, muhtemelen Lewis serbest bırakılacak ve ona sadece (!) 14 milyon dolar ödenecek. Hornets için bu takasta ne kötü dersek, 3 numarada sadece Al-Farouq Aminu kaldı, ama seneye de ciddi başarı kovalamayacağımızdan, eski bir lotarya seçimi olan Aminu’yu ilk beş çıkarmak mantıksız değil.


Wizards da bu takasla oyuncu kalitesini arttırmayı planlamıştı, biraz pahalı olsa bunu gerçekleştirmeyi başardılar. Gerçi yeni sahip Ted Leonsis, geçen sezon yaptığı McGee-Nene takasıyla iyi bir kadro için para harcamaya hazır olduğunu gösterdi, fakat her şey para harcamakla bitmiyor tabi. İki sezon boyunca FA hareketlerinde çok kısıtlı kalacak Wizards. Gerek Nene, Okafor ve Ariza’nın kontratları gerekse de gençlerin opsiyonlarının kullanılması sonucu, iki sene boyunca şimdiden salary cap civarında dolaşmayı kabul etmiş durumdalar.

Sportif açıdan bakarsak, Wall’un takımdaki geleceği açısından da ona iyi bir mesaj oldu. Wall-Crawford-Ariza-Nene-Okafor gibi Doğu standartlarında iyi bir beş kurdular, drafttan da Beal’i seçebilirlerse Crawford gibi “ver atsın” tadında bir oyuncuyu benchten getirip daha da efektif kullanabilirler. Tabi Wall’ın da daha ciddileşmesi, etrafındaki çoluk çocuğun gittiğini farketmesi lazım. Wall eğer takımın lideri olarak o basamağı çıkabilirse, Wizards beklenenden daha çabuk sürede yukarılara çıkabilir. Ama şu andaki kadro için Doğu 8.liği makul bir hedef gibi duruyor.

HORNETS: 9/10
WIZARDS: 7/10

27 Haziran 2012 Çarşamba

Kafamda Deli Sorular: New Orleans Hornets

Bloga da nerden baksan 2 aydır yazı yazmıyormuşum. Hazır NBA Draftı yaklaşırken, Hornets de yavaş yavaş gündeme oturmuşken, bir değerlendirme yapayım dedim, draft sonrası yapsam muhtemelen güncelliğini kaybecekti.

Geçtiğimiz 2 ayda Hornets camiası neler yaşadı, bir sıralayalım.

- Draft lotaryasında birinci sırayı çekme şansımız %13,7 olmasına rağmen, draftta birinci sırayı çektik. Dolayısıyla Anthony Davis’i çektik.

- Sezon başındaki CP3 takası sonucu elde ettiğimiz Minnesota’nın ilk tur draft hakkıyla 10. sıradan bir lotarya hakkı daha elde ettik.

- Emeka Okafor ve Trevor Ariza’yı, Rashard Lewis ve 2012 Draftı’nda 46. sıra karşılığında Washington’a takas ettik.

Şimdi, haliyle kafamızda deli sorular var. Kendi kendimize soralım o zaman bu soruları.



• Yahu, Hornets nasıl oldu da birinci sırayı aldı? Bu takım daha 2-3 ay önce NBA’in değil miydi? Sakın gizli bir anlaşma yapmış olmasınlar yeni sahip Tom Benson’la.

Heyecanını anlıyorum kardeşim, ama o iş o kadar basit değil. Lotarya gecesi Twitter’de biraz bahsettik. Burada biraz daha ayrıntılı yazalım. Lotarya öncesi bahsedilen 1000 top muhabbeti, biraz eski usul bir muhabbet. Bugün kullanılan sistemde ise, bir bilgisayar yardımıyla 14’ün 4’le olan kombinasyonundan 1001 tane olasılık üretiliyor, 1 olasılık dışarıda bırakılarak kalan 1000 olasılık 14 takıma dağıtılıyor. Mağlubiyet sayısına göre en kötü takım (geçtiğimiz sezon bu takım Charlotte’tu) 250 tane olasılığa sahip oluyor.

Bilgisayar 3 tur olmak üzere, bu 14 sayı içerisinden 4 kez seçim yaparak birinci, ikinci ve üçüncü sırayı seçen kombinasyonları belirliyor. Hornets’e bu sene birinci sırayı kazandıran kombinasyon ise 4-9-6-7 idi.

Her ne kadar televizyondan yayınlanmasa da, lotarya çekilişi aslında şeffaf bir işlem. Bağımsız bir denetim firması olan Ernst&Young’dan bir görevli, lotarya sırasında bir dolap dönmemesi için hazır bulunuyor. Ayrıca, isteyen takımlar da lotaryaya gözlemci gönderebiliyor. Zaten izlediğimiz yayından yaklaşık 1 saat önce lotarya çekilişi yapılmış oluyor ve çekilişe katılanlar odadan dışarı çıkartılmıyor.


• Tamam lan inandık, şans yüzünüze gülmüş. Peki Anthony Davis’i aldınız da ne işinize yarayacak?

Anthony Davis’in tüm özelliklerini bir kenara bırakırsak, David West’ten sonra geçen sene bir türlü doğrultamadığımız bir bölgeydi dört numara. Carl Landry, Jason Smith, Gustavo Ayon dönüşümlü sezonu tamamladılar, hatta sezonu Lance Thomas tamamladı. Görece eksik kaldığımız bir pozisyona Anthony Davis cuk oturacak. Davis’in özelliklerinden biraz bahsetmek gerekirse, herkes tarafından yüceltilen yanı, şu anda bile NBA ayarında bir savunmacı olması. 2,10 boyunda ve 2,27 kulaç uzunluğuna sahip Davis’in Hornets’te hemen süre bulacağını ön görürsek, daha da hayvani bir savunmacıya dönüşmesi muhtemel.

Bununla birlikte hücumunun henüz NBA’de bir yıldız seviyesinde olmadığı da belirtiliyor. Yıllar yılı David West’in orta mesafeden leblebi gibi soktuğu şutlara alışan Hornets camiası için biraz zor bir dönüşüm, ama Davis de kütük değil. İlk yıllarda sayılarının çoğunun asist üzerinden bulacağını söylemek yalan olmaz, ama özellikle orta mesafe şutunu geliştirmesiyle birlikte ciddi bir tehdit olacağı aşikar. Davis’i birinci sıraya çıkartan da bu potansiyelin onda mevcut olması. Ayrıca şimdiden bir yıldız gibi davranmaya başladı, tekkaşıyla ilgili yapılan tüm sloganların, tüm esprilerin patentini aldı. Zeki adama benziyor. Ha bir de kaşlara dokunmasın, onda sıkıntı yok da, o dişleri biraz düzelt be kardeşim, sigorta kuyruğu beklemiyorsun yani.

Daha ayrıntılı bir Davis portresi için İsmail Şenol’un yazdığı şu yazıya ışınlan.

• Işınlandım. O değil de, siz bir de takas yaptınız, sezon öncesi takas yapılabiliyor muydu?

Takımın sezonu sona erdiyse yapılabiliyor tabi. Hornets’le Wizards’ın sezonunun daha Mayıs’ta bittiğini öngörürsek, bu takasın yapılması için bir engel yok. Sadece ikinci tur hakkının nerde olacağı belli olacaktı ki, o da zaten haftalar önce belli oldu.


• Heea, anladım. E ne işe yaradı bu takas, Hornets karlı mı çıktı zararlı mı çıktı, ondan bahsetsen, tatava yapmasan?

Kalbimi kırıyorsun, niye anlatmayayım. Yüzeysel bakarsak, bu takastan Hornets’in karlı çıktığını söyleyebiliriz. Okafor ve Ariza’nın kontrat toplamları yaklaşık 21 milyon dolar ediyordu ve kontratları 2 sene daha devam edecekti. İki oyuncunun da toplam 21 milyon dolarlık bir oyun ortaya koymadığı aşikar. Bunun yerine kontratı sezon sonunda bitecek Rashard Lewis’i alarak, muhtemelen iddialı olmayacağımız bir sezonun ardından free agent havuzuna elimiz daha kuvvetli gireceğiz. Zaten Lewis’i serbest bırakacağız, çünkü Lewis’in bu sene alacağı 22 milyon doların sadece 14 milyonu garanti.

• Yuh. E o kadar amnesty amnesty diyorlar, siz bu Lewis’i amnesty edemiyor musunuz?

Maalesef. Takımlar yeni CBA’den sonra takasla aldıkları oyuncuları veya yeni kontrat verdikleri oyuncuları amnesty edemiyorlar. Biz de muhtemelen Lewis’i serbest bırakacağız. Lewis’i serbest bıraktığımızda, kendisine ödememiz gereken 22 milyon yerine 14 milyon ödeyeceğiz. Ha bir oyuncuya, “Sen gelme ulan ayı” demek için 14 milyon dolar vermek garip ama, burası NBA. Bu takasın Hornets açısından tek amacı finansal olarak takımın elini rahatlatmak, çünkü daha imzalanacak oyuncular var. Eric Gord…

• Dur lan Eric Gordon’a girme, önce şu drafttaki diğer haklardan bahset. Onuncu sıra var, Washington’dan gelen kırk altıncı sıra var.

Ben de ne zaman soracaksın diye bekliyordum. Okafor’un gidişinden sonra pota altında bir pivot eksikliği yaşayacağımız aşikar. Smith ve Ayon her ne kadar dönem dönem pivot oynasalar da, ilk beş olarak oynamak için eksik kalacaklar. Anthony Davis’i de daha ilk seneden pivot oynatıp, kendinden daha kalıplı oyuncuların üzerine salmayacaklarını düşünüyorum. Ben Hornets’in GM’i olsam, hazır draftta bu kadar uzun oyuncu varken 10. sıradan da bir pivot seçerdim. O sıraya kalacak en muhtemel pivot Tyler Zeller gibi gözüküyor. Keşke Andre Drummond oralara düşse, ama zannetmiyorum.

Bununla birlikte Houston’la girişileceği dedikodu edilen takaslar var. Lowry+16 veya 18. Sıra karşılığında Jack+10. Sıra takası konuşuluyor. Böyle bir takasın gerçekleşmesi durumunda (Drummond’a), Meyers Leonard veya Jared Sullinger gibi isimler de olabilir.

Gelelim bizim yönetimin planlarına. Hornets haftalardır workoutlar düzenliyor ve bu workout’larda en beğenilen oyuncu Austin Rivers oldu. Hornets yönetiminin eğilimi de, takımın ihtiyaçlarından ziyade o sıraya kalan en iyi yeteneği seçmek gibi duruyor. Muhtemelen Rivers seçilecektir. Kimbilir, belki Kaman’la yeniden anlaşılır, pivot eksiği öyle kapatılır. Kendisini çok severim, ama zor gözüküyor.

Bir de 46. sıra var tabi. Bu kadar derin olduğu iddia edilen draftta muhtemelen katkı yapacak bir oyuncu bulunur ama Hornets’in bu hakkı Avrupalı oyuncular için kullanması gerektiğini düşünüyorum. GM Dell Demps iki sezon önce Efes-Karşıyaka playoff serisinde Furkan Aldemir’i izlemek için bizzat Türkiye’ye gelmişti. Coach Monty Williams’ın seveceği tarzda iyi ribaundçu bir uzun, lakin hücum anlamında fırınlar dolusu ekmek yemeli. Yine de seçildiğinde bir sene Avrupa’da bırakılacaktır. Ayrıca, takımdaki tek 3 numaranın Al-Farouq Aminu olduğunu düşünürsek, Kostas Papanikolaou gibi bir ismi seçip, sezon sonu getirmek de iyi bir seçim olabilir.

• Tamam şimdi Eric Gordon’dan bahset bakalım. Geri alabilecek misiniz deli oğlanı, alacaksanız kaç para vereceksiniz? Parayı döktükten sonra sakatlanmasın, astarı pahalıya gelmesin?

Sakatlık filan ne kötü kelimeler bunlar ya.


• E nabayım lan, herif geçen sene 10 maç ya oynadı, ya oynamadı.

Sen de haklısın. Gordon’dan bahsedelim o zaman. Eric Gordon RFA olduğu için, Hornets’in Gordon’a gelen teklifleri karşılayarak takımda tutma şansı var. Gordon sezon içinde Hornets’in 4 yıl 43 milyonluk uzatma teklifini biraz az bularak kabul etmemişti, ki kendince haklı, muhtemelen başka bir takımdan daha fazla bir teklif alacaktır. Ama Dell Demps, Gordon’u her halükarda takımda tutacaklarını belirtti. Diğer takımlardan önce Hornets bir teklif yapıp işi tatlıya bağlayacaktır diye düşünüyorum.

Eric Gordon başka bir takımdan en fazla 4 yıl 55 milyon dolarlık bir teklif alabilir. Bu meblağ da Hornets’in Gordon’a 4 senede vereceği maksimum ücretten 5 milyon daha az. Demps de muhtemelen buna güveniyor ve Gordon’u takımda tutacaktır. Bununla birlikte, Demps’in Gordon’a bir jest yapıp 5 senelik bir kontrat önerme şansı var ki, ben pek bunu ön görmüyorum.

Gelelim Gordon’un sakatlık mevzusuna. Geçen sezon sadece 9 maç oynadı, ama onun oynadığı maçta Hornets 7 galibiyet almayı başardı. Takım içinde farkını kesinlikle hissettiriyor. Müthiş bir hücum silahı, hem set içinde hem birebirde sayı bulabiliyor. Patlayacılığı da üst seviyede, gerçi geçen sezon yaşadığı diz kapağı kırığından sonra sezon içinde kendini pek zorlamadı. Anthony Davis ile birlikte, sürekli dile getirilen o iç-dış kombinasyonunun en önemli ayağı olabilir. Sakatlığa yatkın bir oyuncu, ama ben geçen sene onun bilerek riske edilmediğini ve bu kadar maç kaçırdığını düşünenlerdenim. 4 sene 55-60 milyon civarında bir kontratı gözüm kapalı bağlarım Gordon’a. (Benim yârim inci takar Gordon’a Gordon’a)

• E son olarak seneye nasıl bir kadro olacak, onu yaz da gideyim, işim var daha.

Jack-Gordon-Aminu-Davis-Smith / Vasquez-Rivers-Henry-Ayon-(yedek 5 numara) gibi kadro gözüküyor şu anda. Draftta Rivers yerine başka bir oyuncu seçilirse kadro yeniden değişecektir. Tabi bir de FA döneminde alınacak oyuncular var. Belinelli ve Kaman bir ihtimal tekrar tutulabilir. Ömer Aşık söylentileri de mevcut.

Gordon’un sözleşme yenilemesi ve çaylakların imza atması sonucu salary cap’in 1-2 milyon altında kalacağız gibi duruyor. Bu yüzden FA hareketleri bu sene sınırlı kalacaktır. Asıl bomba seneye patlayacaktır.

• Ya işim var gidicem diyorum, bomba diyorsun, ne bombası kardeşim bu.

Draft sonrası seçilen oyunculara göre bir daha gelirsin, orada anlatırım bombayı sana.

• Dandik Türk duyumcuları gibisin yemin ediyorum.